Showing posts with label 2015 at 03:31PM. Show all posts
Showing posts with label 2015 at 03:31PM. Show all posts

Monday, October 12, 2015

For the record, Today’s Zaman editor-in-chief Bülent Keneş is in jail because he tweeted against Erdoğan…

http://ift.tt/1NBu0gA

Today’s Zaman Editor-in-Chief Bülent Keneş is put on probation for allegedly defaming Turkish President Recep Tayyip Erdoğan on Twitter
Women from HDP told the torture under detention: “They wanted to tear up a 65-year-old woman’s headscarf shouting ‘You aren’t worth wearing it,’ and pulled another’s hair saying ‘Where did you dye your hair?’.
The Republican People’s Party (CHP) has specified its communication guidelines ahead of the Nov. 1 general election, asking members to “avoid all statements that intimidate ethnic or religious minorities.”
Erdogan fumes as Putin sidesteps plan for Syria
BDlive
“It seems the Russians are in it not to fight Islamic State, but to fundamentally alter the equation in such a way that Assad gets a new lease of life,” Ilter Turan, professor of political science at Istanbul Bilgi University, says. “This introduces a
Twitter faces block in Turkey over Fuat Avni’s tweets about Bilal Erdoğan
Today’s Zaman
Professor Yaman Akdeniz from Bilgi University’s law school and Associate Professor Kemal Altıparmak from Ankara University challenged the decision on Thursday, seeking its annulment. Speaking to Today’s Zaman, Akdeniz said the court has ruled that ..

Turkey has given a lukewarm response to a European Union plan to assist Ankara in coping with over two million Syrian refugees, indicating that funding needs to be drastically increased.

State Department Spokesperson John Kirby has called on Turkey to respect media freedoms and due process

Commission plans to put Turkey on a list of “safe countries”, to which migrants can be quickly returned as they would not risk oppression, have run into opposition from several European nations, sources said on Thursday (8 October).

 

The consul generals of four EU countries have visited Hürriyet journalist Ahmet Hakan in his Nişantaşı apartment, where he is recovering from injuries after being subjected to a violent attack last week.
Turkish President Recep Tayyip Erdoğan in his statement as to Russia said they may get natural gas from different places if needed, and have Akkuyu Nuclear Power Station built by some others.

Angered by air strikes, Turkey’s Erdoğan warns Russia on energy ties

President Erdoğan, angered by Russian incursions into Turkish air space, has warned Russia there are other places Turkey could get natural gas and other countries that could build its first nuclear plant.

The hopes of the pro-Kurdish People’s Democratic Party

Is Turkey poised on the brink of the violent conflict of the 90s? Or does the entry of the pro-Kurdish People’s Democratic Party (HDP) into Parliament offer shoots of hope for an alternative path?

It is morning in Istanbul and there is a slight haze over the city. In the square at Kadiköy’s crowded harbour some young people sell handmade jewelry from a table. They have put up a large banner that says ‘Suruç’. It is about two months since ISIS detonated a bomb at a meeting with young activists who gathered in the town of Suruç on 20th July. The youths planned to hand over relief supplies to the people in the Syrian city of Kobane. Thirty-three people were murdered. They were young activists who, before they went to Suruç, had stood on the same square here at the harbour to raise money for the people of Kobane.

Vía Erkan’s Field Diary http://ift.tt/1NBu0xa


Filed under: Uncategorized

Thursday, April 30, 2015

Cengiz Aktar: Mi mornarzis

http://ift.tt/1P9Tpd8

Mi mornarzis

3900e6f6ac8a4a404ecd07fdf36ebaef

Unutmabeni çiçeğinin Ermenicesi, tercümesi unutmabeni… Pekçok dilde aynı… Bir bakıma, insanın hafızasız yaşayamayacağını hatırlatan çiçek… Soykırımın yüzüncü yılı etkinliklerinin evrensel simgesi. Hafıza ve adalet üç gün süren ve sade Ermeni değil bütün soykırımları hatırlayan Erivan’daki uluslararası anma ve toplantının ana temasıydı.

 

Cuma anıtın bulunduğu Kırlangıç Tepesinde sağlı sollu Anadolu yerleşimlerinin adlarını bir kez daha görünce soykırımın Ermenilerin olduğu kadar bizim hepimizin hikâyesi olduğunu düşündüm. Onların değil, bizlerin hepimizin. Ermenilerin kadar Çerkesin, Kürdün, Türkün yüzyıllık acısı ve yası bu. Asırlar boyunca hemhâl olmuş, ebrulîleşmiş topluluklardan önce birinin, ardından diğerlerinin o vahdetten şiddetle kopartılmasının yası bu. Yüz yıllık bereketsizliğin, ahlâksızlığın, adaletsizliğin kaynağı…

 

Unutturulmuş, unutulmak istenmiş, hatırlanmasın diye ne yalanlarla bezenmiş berbat bir hikâye bu. Cedlerimizin, siyaset erbabından ticaret erbabına, köylüsünden şehirlisine işine geldiği ölçüde gizlenmiş ve muazzam çabalara rağmen artık her yerde faş olmuş bir hikâye bu. Ermenilerin adalet arayışı bugünkü ifşanın, ilâmın, itirafın anadamarı, bundan kuşku yok.

 

Nitekim anmaların diğer güçlü simgesi dayanıklılık: “Soyumuz kırıldı ama buradayız, sağlamız ve adaleti hâlâ talep ediyoruz!

 

Erivan’da ister oradan ister Diasporadan Türkiye’yi hedef alan hiçbir mesaj yoktu. Sadece kafalarda ve demeçlerde “neden Ankara hâlâ soykırımı tanımıyor” sorusu vardı. O kadar. Bunun aksine resmî Türkiye, soğukkanlılığını külliyen kaybetmiş bir halde görülmemiş bir beceriksizlikler serisiyle kayıtlara geçti. Kime ne ayar çekeceğine, kime hangi dersi vereceğine, kime ne lâf yetiştireceğine şaşırdı. Verdiği tepkilerde iftira, yalan diye başlayıp, lâfı döndürüp dolaştırıp suçunu kabul edercesine “ama siz de şunlara bunları yaptınız” demekten öteye gidemedi. Çünkü gidecek bir ötesi yok! Davutoğlu’nun şifahen “tehcir insanlık suçudur” çıkışı ki gayet önemli, anaakım inkârcı yaygaradan duyulmadı bile.

 

Hükümet Vatikan ve Viyana sefirlerini çekti. Belgrad, Berlin, Moskova, Sofya, Vaşington sefirlerini neden çekmedi belli değil. Bu bağlamda Ankara, diplomasinin sıfır noktasındadır.  Birbirleriyle savaşan ülkeler dahi sefirlerini çekmemeye çalışır, asgarî irtibatı muhafaza eder. İçeride artık her politikaya damgasını vuran “benim gibi düşünmeyen düşmanımdır” politikası aynen dışarıya yansıtılıyor.

 

Ankara Obama’nın soykırım dememesine ve adını vermeden Ermeni Soykırımının bütün öğelerini sayarak tasvir eden ABD ve diğer ülkelere sevinsin mi kızsın mı bilemedi. 24 Nisan’ı nasıl gölgelerim diye debelenirken, 25 Nisan Anzac Günü’nü bir yıllığına 24’üne kaydırarak gülünç olmanın yanında 23 Nisan’ın 95’inci yıldönümünü tamamen atladı. Zaten başkanlık sisteminde meclisin artık ne önemi vardı ki? Çanakkale müsameresi 18 Mart Çanakkale Zaferi’ne dahi gölge düşürdü. Avustralya ve Yeni Zelanda’da bu sayede soykırımı duymayan varsa duymuş oldu. Sonuçta kendi çalıp kendi oynayan bir ülke varsa o da zavallı resmî Türkiye idi.

 

 

Bugün resmî Türkiye (buna Kemalist inkârcı cephe de dâhil) keskin sirke misâli küpüne zarar veriyor. Yasını tutan, atalarını yâd eden Ermenilere duyduğu tahammülsüzlük, soykırımı ağzına alan herkese yağdırdığı hakaret ülkeyi uluslararası camiada “ahlakî parya” mertebesine taşıyor. Huntingtonvarî bir iştahla dinler savaşının bayraktarlığına soyunan bir AKP Türkiyesi imajı giderek yerleşiyor. Hayra alâmet değil bütün bunlar.

 

Hrant’ı andım Tepedeki kırlangıçlarla. İsterdi illâki burada olmak… Çabası katliyle sonuçlandı evet, ama açtığı hafıza kaynağı çağlayan oldu, çağlayanın bulduğu çatlak da devasa bir gedik. Daha da üstü örtülmez. Unutmadık, ne seni ne diğerlerini.

 

Bu yazı ilk olarak Taraf’ta yayınlandı. Yazarın isteğiyle burada da yayınlanıyor. 

Vía Erkan’s Field Diary http://ift.tt/1Ir03eV


Filed under: Uncategorized