Showing posts with label 2015 at 12:08PM. Show all posts
Showing posts with label 2015 at 12:08PM. Show all posts

Tuesday, June 16, 2015

Cengiz Aktar: 15 Haziran 1215 Magna Carta

http://ift.tt/1m1Gd0u

 15 Haziran 1215 Magna Carta

Dün Magna Carta’nın 800’üncü sene-i devriyesiydi. Antik çağ sonrasındaki bilinen ilk iktidar sınırlaması ve paylaşımı sözleşmesi… Hâlâ lâyıkıyla beceremediğimiz bir insanlık hâli… Ne burada ne başka yerde…

 

Londra ile şimdiki Windsor kraliyet sarayı arasında bulunan Runnymede nam bir kırlık alanda İngiltere krallığının en güçlü 25 âyanı ya da baronu onların Fransız ve İskoç müttefikleriyle birlikte Kral John’a kendileri ve mülkleriyle ilgili bir belge sunar. Kral da teamül uyarınca Magna Carta Libertatum ya da Büyük Özgürlükler Sözleşmesi adlı belgeyi mühürler yani onaylar. Birkaç hafta içerisinde Runnymede belgesinin 13 kopyası yazılır ve bütün krallığa dağıtılır. Kral derebeylerinin haklarını kayıt altına alan ve elinde tuttuğu keyfî karar alma hakkına sınırlar getiren bu iktidar paylaşımından pek rahatsız olur ve Vatikan’a Papa’ya müracaat eder. Mührü baskı ve tehdit altında bastığını söyler. Elçileri Eylül ortasında Papa’dan Magna Carta’nın yok hükmünde olduğunu belirten fetva ile İngiltere’ye dönerler. Elbet de İngiliz’in kralından da güçlü bir iktidara sahip olan Papalık makamından başka türlüsü beklenmezdi. Sözleşmenin ömrü ancak 90 gün olmuştur ama bu kurnazlık Kral’a ve memlekete kat’iyen hayır getirmemiştir. Dizanteriden vefat eden John’un yerine geçen oğlu 3. Henry’nin saltanatı esnasında en az üç kez yeniden yayımlansa da, keza zaman içerisinde kraliyet tarafından en az 30 kez teyit edilse de Magna Carta’nın 63 cüzü hiçbir zaman 15 Haziran 1215’te Kral’a sunulduğu biçimiyle var olmaz. Diğer taraftan, ayanın, derebeylerinin haklarıyla sınırlı bir belge olması, krallığın diğer kullarına bir hayrı olmadığının bir nevî teyididir. Ama bütün sınır ve engellere rağmen olan olmuştur ve beşeriyet veyahut en azından İngiltere tek elden keyfî idareye ket vurarak iktidarı paylaşma kaidesiyle tanışmıştır bir kere.

 

Erdoğan gezegeninin Burhan Kuzu’sunun “kokuşmuş İngiliz parlamenter sistemi” diye aklınca küçümsediği var olma ve yönetim biçiminin ardında işte bu tarihî belge var.  Bugün beşeriyetin dörtte biri, eksiği ve gediği ile Magna Carta’nın 63 hükmünde belirtilen ilkelerle yaşar. Anayasalar, eşitlik, birey hakları, adil yargı, habeas corpus temelinde insan hakları, bugün gündemimizden düşmeyen tüm bu kavram ve uygulamaların filizleri dolaylı veya doğrudan Magna Carta’da varlardı. Meşhur 39. madde yeter:  “Özgür bir kişi kendi zümresinin [eşitlerinin yani derebeylerin] yasal hükmü olmadan veya ülkenin ilgili yasalarına göre muhakeme edilmeden tutuklanamaz ya da hapse atılamaz; o kişinin malına el konulamaz; o kişi yasal haklarından yoksun bırakılamaz; sürgün edilemez ya da başka bir şekilde kötü muameleye maruz bırakılamaz, zarara uğratılamaz; [kral olarak]  biz ona karşı bir kovuşturma başlatmayacağız ya da kovuşturma açması için başkalarını görevlendirmeyeceğiz.”

 

Bu toprakların Magna Carta’sı Sened-i İttifak’tır, 600 sene sonra 1808’de imzalanmış, tıpkı Magna Carta gibi iktidar sahibi tarafından başından küçümsenmiş ve reddedilmiştir. Senet’in 4. maddesi Saray’ın âyan üzerindeki hükümranlığına sınır getirdiği ölçüde merkezle çeper arasında bir ilk iktidar sınırlaması niteliğindedir. Senet, II. Mahmud tarafından onaylanmış olsa da asla yürürlüğe girmez. Rivayet olunur ki aslı dahî kayıptır. II. Mahmud işleri ele alır almaz merkezin otoritesini yeniden kuracak şekilde harekete geçer, merkezin güçlenmesi için gereken Batı esinli sert reformları art arda hayata geçirirken âyanı da ortadan kaldırır. Kaldıramadığı yerde toprak verir ama iktidar paylaşmaz.

 

Bugün iktidar sahipleri hâlâ, hükümet kurma konusunda, Kürt meselesinde, irili ufaklı bütün hak arayışlarında görüldüğü gibi iktidarı paylaşmaya razı değiller. 

 

Konuyla ilgili nadir yazılardan biri Ömer Madra’nın 800 Yıl Önce, 8 Yüzyıl sonra makalesi: http://ift.tt/1ejEhPtAçık Radyo 800’üncü sene-i devriye münasebetiyle her gün bir maddeyi seslendirecek. Dün başladı, 63 gün sürecek.

 

Bu yazı ilk olarak Taraf’ta yayınlandı. Yazarın izniyle burada da yayınlanıyor. 

Vía Erkan’s Field Diary http://ift.tt/1ejEjXu


Filed under: Uncategorized

Thursday, June 11, 2015

#TurkeyElections aftermath: So far HDP is the only one strongly emphasizing coalition without AKP…

http://ift.tt/1GuM4Ei

Turkey’s HDP said it was open to all options for a coalition government other than with the ruling AK Party and that President Erdoğan should remain within his constitutional limits.
HDP said it was open to all options for a coalition government other than with the ruling AK Party and that President Erdoğan should remain within his constitutional limits
Filiz Kerestecioğlu was one of Kurdish issue-focused Peoples’ Democratic Party’s (HDP) feminist candidates. Now, she is a new member of parliament.
FOLDED CORNER – ‘Turkey and the Politics of National Identity: Social, Economic and Cultural Transformation’ edited by Shane Brennan and Marc Herzog
A voluntary group which worked to ensure vote security during the June 7 general election in Turkey compared its election results with the results released by the Turkish Supreme Election Board (YSK) and announced the number of false votes given for each party
President Recep Tayyip Erdoğan “seems open to all kinds of coalition” formulas, Republican People’s Party (CHP) lawmaker and former party leader Deniz Baykal said after his two-hour meeting with the president on June 10
Credit rating agency Moody’s has said the result of the Turkish general election is credit negative for Turkey, as it raises political uncertainty in the short term and will further delay the implementation of economic policies
Turkey’s people have acted to prevent an autocratic nightmare
Recep Tayyip Erdoğan’s election failure was a self-inflicted wound. He lost the silent ‘moral’ majority vote through one erratic move after anotherThere is only one loser from Turkey’s historic elections on Sunday, which was without doubt a referendum. The president, Recep Tayyip Erdoğan, made it a vote about his “way”, and found himself rejected by a large group of “democrat” voters – and almost completely abandoned by his long-term allies: pious Kurds. The wound was self inflicted.
The resounding success of the People’s Democratic Party (HDP) in Turkey’s recent election has raised hope for the pro-Kurdish movement in the country. While the HDP took 13% of the vote, President Recep Tayyip Erdoğan’s Justice and Development Party (AKP) lost its majority, holding onto just 258 of the 276 seats it needed to secure another term of one-party governance. It has been suggested that the reversed fortunes of the AKP are largely a result of Erdoğan’splan to take power further away from the parliament and bolster his own position if his party won.
In his first comprehensive statement after the June 7 general election, Prime Minister Ahmet Davutoğlu has stressed that the Turkish people have closed the door on the presidential system and called for parties to form a coalition government
Expert Comment (The Elcano Royal Institute) 41/2015, 10 June 2015 Real Instituto Elcano de Estudios Internacionales y Estratégicos Ilke Toygür * Turkey held parliamentary elections on 7 June 2015. They could have been like any other election if Turkey’s first directly-elected President and former Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan had not decided to put the […]
The Independent (UK) 9 June 2015, p. 22 Patrick Cockburn A coalition will be less able to launch incursions into Syria. The outcome of the Turkish election affects two pivotal issues facing the government in Ankara: its degree of involvement in the Syrian civil war and its relationship with Kurds, both in Turkey and Syria. […]
La Tribune (France) no. 5725, mercredi 10 juin 2015, p. 110 28 minutes / Arte ~ Mise au point Par Sandrine Lecalvez [Replay 28′] La Tribune publie chaque jour des extraits issus de l’émission “28 minutes”, diffusée sur Arte. Aujourd’hui: le début de la fin pour Erdogan? Dimanche, aux élections législatives turques, le parti du […]
Le Monde (France) mercredi 10 juin 2015, p. 13 Par Ahmet Insel * L’AKP, au pouvoir depuis treize ans, a perdu la majorité absolue au Parlement. L’ère de la toute-puissance d’Erdogan est révolue. Pour la première fois depuis treize ans, les Turcs n’ont pas entendu la voix tribunicienne de Recep Tayyip Erdogan jubiler à la […]

Vía Erkan’s Field Diary http://ift.tt/1I3ktqH


Filed under: Uncategorized